31 Aralık 2013 Salı

CATH KİDSTON TUNİK


Bu yıl cath kidston ve pip studio desenleri favorilerim arasındaydı.
Nerede öyle bir desen görsem , ne olduğu önemli değil yapışır oldum.
Bu kumaşı da görer görmez aşık oldum zaten..
Hem mint, hem de desenin güzelliğine bakın.




Daha önce hiç manşetli ve düğmeli bir şey dikmemiştim.
Olduğum yerde saymayı da hiç sevmem.
Hep yeni bir şeyler deneyeyim, yeni bir şeyler öğreneyim istiyorum.
Manşet ve ilikmeç açmayı da sevgili arkadaşım Seval öğretti.
Buradan ona bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.




Bu tuniği biraz büyük yani 38 beden diktim.
Hamilelik döneminde rahat rahat giyeyim diye.
Daha sonra bedenime göre pens atıp , daraltıp giyerim diye düşündüm.
Zaten kendi diktiğim tunikler, kazaklar  ve pelerinler sayesinde, hamilelik süresince üstüme 
bir şey almak zorunda kalmadım.





Şimdiki hedefimse hamile pantolunu dikmek.
Çünkü piyasadaki pantolonlar hem çok basit, hem de çok pahalı. 
Evdeki pantolonlardan birini feda edip , hamile pantolonuna çevirmeyi düşünüyorum.
Bugün yarın dikerim inşallah.
Kafayı koydum bir kere, dikmezsem mümkün değil rahat edemem. 























2013 yılı benim için gerçekten çok verimliydi.
Hayatımda başta bebek olmak üzere bir sürü olumlu değişiklik oldu.
Nisan' da Nijer' e gitme fırsatım oldu.
Benim için Afrika' ya gitmek büyük bir deneyimdi.
Dikiş dikmeyi öğrendim ve bir sürü  dikiş diktim.
Bir dünya Diy(kendin yap) projem oldu.
Benim için gerçekten güzel bir seneydi.
İnşallah herkes için 2014 ve önümüzdeki yıllar
 hep verimli , mutlu, huzurlu ve sağlıklı geçer.
Allah herkese dilediğini nasip eder inşallah.
Her şey gönlünüzce olsun.
Herkese Mutlu Yıllaaaaaarrr.....








29 Aralık 2013 Pazar

KIRMIZI KAPİTONE TRENÇKOT



Her şeyin bir ilki vardır.
Bu da benim ilk trençkot dikme deneyimim.
Kumaşını Ümraniye Kumaşçılar çarşısından aldım.
Parça kumaşların arasından 5 TL ye aldım.
Görür görmez ''bundan çok güzel ceket olur'' diye düşündüm ama eve gelince baktım ki 
kumaş çok büyük ziyan olmasın uzun bir trençkot dikeyim dedim.
  


Trençkot kalıbım yoktu tabiiki.
Daha önceden satın aldığım bir trençkotumu üstüne koyup kestim.
Kalıp olmadığı için üzerime oturtana kadar çok uğraştım tabii...
Ama sonuç olarak en sonunda oturttum :)



İlikmeç açmayı da o zamanlar daha bilmiyordum ve önce çıt çıt diktim.
Sonra da üzerlerine dekoratif olarak Bakırköy Pazarı'ndan aldığım bu şık, bakır rengi düğmeleri diktim.
Ne yapayım demokraside çareler tükenmez.





Ama artık ilikmeç açmayı öğrendim.
Zevkliymiş de sık sık açıyorum artık.
Düğmeli pelerinler, tunikler de yolda..
Yakında yayınlarım onları da.

















Hoçşakalın

Sevim Turan Çolak


28 Aralık 2013 Cumartesi

NAMAZ ELBİSESİ DİKTİM



Şu aralar o kadar çok giysi, o kadar çok bebek malzemesi diktim ki
 onların yayınlarını yapmaya bile fırsat bulamadım.
Dikiş makinesinin başından kalkamıyorum ki bilgisayarın başına oturayım.
Sadece twitter, instagram ve facebook sayfamda paylaşabildim.
Beni oralardan takip etmek isterseniz işte adreslerim.

Twitter kullanıcı adım:  @sevimturancolak
İnstagram kullanıcı adım:  @sevimlehayatiyakala
Facebook kullanıcı adım : sevimlehayatiyakalablog





Ama artık planladığım şeylerin çoğunu diktiğime göre  
sırayla postları gelecek inşallah.
En son diktiklerimden biri olan namaz elbisemin fotoğraflarını paylaşıp
diğer dikilenlerin fotoğraflarını ayarlamak için ben erken kaçıyorum..
size iyi seyirler :))























26 Aralık 2013 Perşembe

ESKİ DANTELLERİNİZİ ATMAYIN!



Üç yıldır bir kere bile kullanılmayıp, çekmeceyi bekleyen dantellerin artık işe yarama vakti geldi.
Çok fazla tembellik yaptılar, biraz da onlar çalışsın bakalım dedim.
Pinterestteki  bir resimden esinlendim ve onlarla avize yapmaya karar verdim.
Pinterestte beni takip etmek için buradan ulaşabilirsiniz.





Öncelikle internetten biraz araştırma yapmıştım.
Dantelleri balona tutkalla yapıştırıp, sonra balonu söndüreceğim yazıyordu.

Armut şeklinde balon değil de avizemin tam küre şeklinde olmasını istediğim için 
yuvarlak  olan balondan kullandım ben.
Balonu şişirdim ve etrafına dantellerin uçları üst üste gelecek şekilde tutkalla yapıştırdım.
Balonu şişirdiğim yerden ampul sığacak kadar boşluk bıraktım.

Tutkal geç donduğu için 3-4 saat balkondo beklettim.
İyice donunca balonu patlattım.
Ama istenmeyen birşey oldu :((
Balonla birlikte dantellerde söndü.
Sorun değil hemen B planımı devreye soktum.
Dantelleri kolalamaya (şekerli su ile) karar verdim.
Baştan dantelleri uç uca yapıştırdığım için  , danteller birbirinden ayrılmamış,
 sönük küre şeklinde kalmıştı.





Kola hazırlamak için bir su bardağı su, bir su bardağı toz şeker kullandım.
Bunları, tencereye alıp, şeker eriyip , köpürene kadar kaynattım.
Ocaktan indirir indirmez dantelleri içine attım ve karıştırdım.
Şerbet hemen soğuduğu için elinizi çabuk tutmanızı öneririm.





Sonra dantelin içine balonu koyup şişirdim.
 Şerbetin iyice donduğundan emin olduktan sonra balonu patlattım.
 Bu sefer amacıma ulaştım ..
Kolalı dantelim istediğim gibi kaldı.





Sonra eşiminde yardımı ile ucunda standart bir ampul bulunan kabloya bağladım.





Her şeyi yapıyorum kendi avizemi neden yapmayayım dimi ama..
Bu avizeyi satın aldığım diğer avizelerimden bile çok seviyorum..
Üretimin bol, tüketimin az olduğu dünyama , kendi projelerime bir yenisini daha 
eklemiş oldum.

Yeni projeler hazırlamak için ben kaçıyorum.
Sonra görüşmek üzere.
Hoşçakalın..


25 Aralık 2013 Çarşamba

KIŞLIK PELERİNİM...


Son iki yılda çok pelerin diktim ama kışlığını hiç dikmemiştim. 
Tamamen ihtiyaçtan dikme gereksinimi duydum..
Malum hamilelik kışa denk geldi ve kabanların içine giremez hale geldim..
Bir kış için de gidip büyük beden bir kaban almaya, ona bir dünya para vermeyi gereksiz buldum.
Böyle bir durumda pelerinler kurtarıcı oluyor ama onlar da yeterince sıcak tutmuyordu.










Elimde aynı kaşe kumaştan 2 parça vardı. Toplam yaklaşık 3 metrakereydi..
Onları üst üste koyup iki katlı diktim.
Bayağı bir kalın oldu. Önünü de tamamen düğmeli diktim ki içeriye soğuğun geçmesi imkansız olsun.
Ellerimin de üşümemesi için bir de cep açtım.
Bu benim ilk cep denemem oldu..
Başarılı da olmuşum aslında.. 
Yoksa soğukta ellerimi nereye koyacağımı şaşırıyordum..
Düğmelerin renginde iki de apolet dikince omuzlarına pelerine noktayı koymuş oldum..






















Sonra da bakalım gerçekten sıcak tutuyor mu diye bir deneme yapalım dedik.
 Gidenler bilir Küçük Su' daki Sabancı Öğretmen Evi' ni..
Çok iyi rüzgar alır.
O gün de bayağı soğuktu ama ben pelerinim sayesinde hiç üşümedim :)
Amacıma ulaşmışım anlayacağınız..
Bu kış benim favorim bu pelerin olacak galiba. 












Arkamda gördüğünüz bu ihtişamlı yapı da  Küçük Su Kasrı...
Lafı fazla uzatmadan ben kaçayım. Zira dikilmek için beni bekleyen bir dünya biçilmiş kumaş var.














SEVİM TURAN ÇOLAK





24 Aralık 2013 Salı

GÜNDEME UYGUN BİR PROJE OLDU BU: AYAKKABI KUTULARI :)


Bu projeyi ben, ayakkabı kutuları gündeme düşmeden önce hazırlamıştım..
Baktım ki bayağı bir meşhur oldular ben de bir post hazırlayayım bununla ilgili dedim :)




Gündemin aksine ben para saklamak için değil, takı kutusu yapmak için hazırladım..
Genelde boş kutuları renkli- desenli yapışkanlı folyolarla kaplayıp kullanıyorum ..
Bu seferki daha bir şık, daha bir kullanışlı oldu sanki. 





Kutuları önce ince süngerle kapladım, 
sonra da satenle kapladım..
Kaplarken de sıcak slikon kullandım.
Üstlerini de ben dantellerle, gerçek deniz kabuklarıyla süsledim..





















Teşekkürler

SEVİM TURAN ÇOLAK


BUNLARDA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR !

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...